1300’lerde ilk sütyen kullanıcılarının Minoan sporcuları olduğu tahmin ediliyor. Duvar resimlerinde de göründüğü gibi kadınlar desteklemek veya bedenlerini örtmek için spor yaparken saç bandına benzer üstler giyiyor. Bu zamandan önce, kadınlar genellikle tek bir elbise giyip içine hiçbir şey giymiyorlardı.
Korse ve sütyen resmen iki ürün olarak ayrıldıktan sonra bile rahatlık halen ciddi bir sorun olmaya devam etmekteydi. Sütyeni ilk kez ipek mendil ve kurdele kullanarak icat eden Mary Phelps Jacob , bunu balina kemiklerinden oluşan bir korse üzerine uygulamıştı.
Küçük göğüslü kadınlar ve zayıf vücutlara oturan modeller 1920’lerde korseleri domine etti. Aynı zamanda kadınları daha erkeksi gösteren dar modellere karşı da bir duruş oluşturdular.
1930’larda ise ‘Brasserie’ kelimesi yerini ‘Bra’ kelimesine bırakarak sütyen uluslararası adını aldı ve çok daha büyük hacimlerde üretilmeye başladı. Daha da önemlisi, kap ölçülerinin hayatımıza girmesiydi. S.H Camp and Company adlı şirket bu bedenleri A’dan D’ye kadar olmak üzere sınıflandırdı. Ayarlanabilir bantlar ve kancalar da sütyenlere eklendi.
2.Dünya Savaşı kadınların iş hayatına katılımının yoğunluğunun üst seviyede olduğu bir dönemdi. Bu sebeple ‘torpido’ adlı tasarım, üretim bandında çalışan kadınları daha fazla koruduğu gerekçesiyle rağbet gördü.
Bu görünüm özellikle Marilyn Monroe gibi aktrislerin sayesinde büyük beden sütyenlere ilgi çekilmesini sağladı.
Kanadalı bir sütyen üreticisi , türünün ilk örneği olan sütyeni üretti: Wonderbra. Bu sütyen göğüsleri hem kaldırabiliyor hem de dolgun gösterebiliyordu.
The Graduate (1967) filminde yer alan Anne Bancroft’un canlandırdığı Mrs. Robinson karakterinin yükselişinde iç çamaşır önemli bir rol oynar. Cesur sahnelerinde, leopar desenli ve siyah dantelli sütyenini görebilirsiniz.
Egzersiz ve spor bilinci her geçen gün daha da popülerleşince, daha da destekli bir ürüne ihtiyaç vardı. Ne mutlu ki, dünyanın ilk spor sütyeni ‘jogbra’ üretilmeye başlandı.
Spor sütyenin üretildiği ilk yıl önemli bir mihenk taşı daha geçildi; Victoria’s Secret ‘ın ilk mağazası Palo Alto, California’da açıldı. Eğlenceli bir bilgi: Victoria’s Secret kurucusu Roy Raymond eşine iç çamaşırı satın almak konusunda kendini rahat hissetmediği için bu markayı kurdu.
Blonde Ambition turu kapsamında Madonna bu zamana kadarki en ikonik parçalardan birini giydi: Jean Paul Gaultier’in tasarladığı pembe büstiyer. 2012’de bu sütyen bir açık arttırmada 52.500 USD karşılığında alıcı buldu.
Gisele Büdchen’in 2000 yılında Victoria’s Secret Moda Show’unda giydiği ruby ve elmaslara bezenmiş iç çamaşır takımı 15 Milyon Dolara yakın değeri ile halen gelmiş geçmiş en pahalı takım.
2000’ler tek askılı, straplez, korse gibi bir çok yeni tasarımlı sütyen getirdi. Artık dönemsel olarak tek bir modelden bahsetmenin mümkün olmadığı bu yeni evrede her vücut tipine ve her tarza uygun sütyen modelleriyle karşılaşmak mümkün.